13 Eylül 2008 Cumartesi

ÜTÜLEME...

O kadar dolu geçiyor ki günlerim, boşluktayım, diyorum.

Öyle… Öyle... diyor pek de anlamadan.

Off, dağ gibi de ütüm birikti, akşama ne yapsam?

Ben patlıcan koydum ocağa, pilavım da vardı, bir de salata yaparım olur biter.

Kaya nöbetçi, kahvaltı ile geçiştirebilirim ben de.

E iyi o zaman.

Bunlar, ilk cümlem haricinde, hayatımın şükür ki sadece dörtte birini kapsayan, ve sırf bu yüzden beni dinlendiren boş gevezeliklerden başka bir şey değil. İlk cümleme gelince, onu tüm samimiyetim ile söyledim. İnanarak. Benim hayatım değişime uğruyor. Sevdiğim, ve fakat baya da yorulduğum bir dönem başladı. Kendimi çok daha iyi tanıdığım, keşke şimdiki aklım beni daha önce bulsaydı dediğim, gözlerimi çevreme, insanlara açmaya başladığım, yoğun, çok yoğun bir dönem…

Patlıcan dışında anlatacak fazla bir şey kalmıyor bir süre. Sonra birden bire derin mevzulara giriyoruz. Tam da, işte bu, yoktan yere sözün bittiği an olsa gerek dediğim sırada.

Babamı dinleseydim keşke, diyor.

Anlıyorum neyi kastettiğini. Neyse ki ben ve babam aynı fikirdeydik çoğu zaman. Ya da babam beni fikirlerimle kabullenmişti. Çekmiş olduklarını, hala çektiklerini anlatıyor. Ama hayatı bitmiş, umutsuz bir insan gibi değil. Bu böyle ne kadar sürer bilemem demek istiyor, hissediyorum.

Hepsi de oturmuş, kardeşim gibi sevdiğim ve yanlarına yeni bir tanesini koymayı bile düşünmediğim dostlarımın arasına, hiç de tahmin etmediğim bir sırada, ve ağır ağır katıldı bu kadın. Henüz tam dost olmasak da, akşama yapılacak yemek tavsiyelerinin yanında dert alışverişinde bulunduğum, okul deneyimlerini paylaştığım bir ilişki kuruldu aramızda. Birbirimize, kızım, yavrum diye hitap edebileceğimiz raddeye bile geldik.

Sussam kabahat cevap versem kabahat, orta yolu yok bu adamın, diyor. Her şeyin hıncını benden çıkarıyor, diyor. Ahh, erkekler işte, diyorum. Çünkü genellemem lazım, çünkü derinine inersem daha da üzülecek gibi. Üstelik sadece dinlenmek istiyor karşımdaki, tavsiye almak değil.

Yanık konusu geliyor, senin patlıcanlar yandı galiba diyorum.

Amaaan lafa daldık, diyor fırlarken mutfağa.

Hiç yorum yok: