6 Mart 2008 Perşembe

Hayat Memat Bilgisi



Ben çay koymaya giderken siz nereye kaçtınız bakayım?


Rüyamda bir fil yavrusu tarafından kovalanıyordum, yalanmak üzere ama:) kendini köpek sanan yavru fil koşarken bir yandan da fil sesi çıkarıyordu, ama tiz olanından...


Çocuk yetiştirmenin harika taraflarından biri, yıllaaaar yıllar önce veda ettiğinizi düşündüğünüz, aslında pek de eğlenceli ve önemli olan bilgilere yeniden kavuşmak bence. Ben dünya, tabiat, bitki ve hayvan çeşitleri, güneşin ve dünyanın hareketleri ve mevsimler konusundaki bilgilerimi hangi arada kaybettim bilmiyorum, ama sağolsun bebeler bitmek bilmez sorularıyla unuttuğum herşeyi tekrar öğrenmem konusunda bir baskı oluşturuyorlar. Hayat bu işte, unutursun, sonra bir gün gelir yeniden öğrenmen gerekir; eğer feci halde şaşkınsan bir süre sonra yeniden unutursun ve bir bakmışsın ki bilgisayar başında döne döne ve her seferinde "anaaa ne ilginç bak ben bunları bilmiyordum " dediğin bilgileri araştırıyorsun...


Bu sabah Sinan bana yazın neden daha sıcak ve kışın neden daha soğuk olduğunu sordu. Bunu kaçıncı soruşu bilmiyorum, ve aslında cevabı bilsem de, 5 yaşında bir çocuğa nasıl açıklayacağım hakkında en ufak bir fikrim yok. Ben azıcık duraksayınca dedi ki, çünkü yazın güneş daha yakın di mi? gayrı ihtiyari evet dedim önce, çünkü güneşin yakın olması fikri aklıma bir anda çok yatmıştı; değil mi ama, yakın olunca daha sıcak, e uzaklaşınca da soğuk olur... Ben böyle güneşi bir bumerang gibi yakınlaştırıp uzaklaştırırken, yanımızdan bir iki velinin geçtiğini gördüm ve hemen kendime geldim. ve, en öğretmen ses tonumla, haaayır Sinancım yakınlaştığından değil, güneş ışınlarının açısı daha dik olduğundan daha sıcak oluyor, dedim. hiç bir şey anlamadı ama bu daha mantıklı değil mi? hayır efendim daha mantıklı veya daha mantıksız değil. Bizler bilim adamı değiliz, sabah uyanıp akşam yatan fani vatandaşlarız, ve ilgimizin olmadığı bir sürü konu hakkında bilgi sahibi olmayı reddederiz işte. Banane güneş açısından ve dik durup yan yatmaktan ya, ben sabah uyandığımda aaa güneşli bir gün ne güzel, derim sonra işime gücüme giderim. Başkaca da bir anlamı yoktur yani benim için ışınların. Dünyayı kurtaracağımı bilsem belki kafamda tutardım bu tür bilgileri, ama dünyanın kurtulması bana kaldıysa vay haline insancıkların:)


Tabi bütün bilim ve tabiat camiasına böyle kıl değilimdir, yanlış anlamayın, bu gibi kimi bilgiler aslında çok da eğlenceli olabiliyor. Mesela kurbağaların da kış uykusuna yattıklarını veya kimi kurbağaların kendini kışın dondurduğunu bilmek matrak. Ya da panter mi, çita mı ne en hızlı hayvan olmalarına rağmen maalesef ki kalıplarına sığmayacak şekilde süratli yorulduklarını öğrenmek (Tolga bey sağolun bu bilgi için bu arada:)), yani anacım yakaladın yakaladın, yoksa ceylan sürüsünün alaylı ve "yürrrü anca gidersin" bakışlarına maruz kalman işten bile değil. Ya da fillerin feci akıllı ve kindar hayvanlar olduklarını bilmek ve bu yüzden rüyanda bir fil yavrusunu görmenin ne anlama geldiğini düşünmek...


Yolunu şaşırmıştır zaar, ne var bunda...

1 yorum:

Nazlila dedi ki...

Hehehehehe... Hani cocuk istedigimi itiraf ettigim bir blogum vardi ya, oraya yazmayi unutmusum; ben aslinda biraz da bu unuttugum bilgileri tazelemek icin istiyorum bir cocuk.. Onun sayesinde kendimi yeniden dogmus, yeniden ögrenci gibi hissetmek istiyorum! :)))))