27 Nisan 2011 Çarşamba

vel vel vel... bakın kimler açılmış... hem de sessiz sedasız. şunu belirtmeliyim ki yasağın kalkmasında en ufak bir katkım yok. bloguma dokunma isimli bir facebook grubuna üye oldum sadece, onlardan gelen iletileri de okumadam geçiyorum gerçi...

her neyse, ben zaten wordpress'i sevememiştim (zaten???). Çook yeni ve karışıktı... blogspota daha yeni alışıyorum hem, bir tane daha ingilizce ismi kaldıramazdım.

Ne günlüğüme yazıyorum ne de bloguma uzun süredir. Ama bu yaşamıyorum anlamına gelmiyor elbet (nasıl yaşadığımı cümleden anlayınız). Gelenler oluyor, hoş geliyorlar. E bir de gidenler oluyor, güle güle gidiniz. Bir de vazgeçenler oldu şu sıralar. Gelen gidene alışığım da, vazgeçene ne zamandır rastlamıyordum. Birşeyden ya da birinden vazgeçmek hiç zor değildir aslında. Asıl nokta vazgeçmeye ihtiyaç duymak bence. Vazgeçecek denli önemsemek. İnsan kendisine zarar verenden vazgeçer gibime geliyor. Oysa ki ortada ne zarar veren var ne de zarar vermeye niyetlenen... Bu da böyle birşey olsun hadi, çünkü konu hakkındaki fikirlerim tükendi (sıkıldım ay, anlayın).

Bahçemiz güzelleşiyor. Gerçi haftalardır ballandıra ballandıra bahçemi anlattığım bir arkadaşım geçende uğradı. "Bu mu şimdi?" dedi, "bunun için mi öldüm bittim diyordun?". Ama siz ona bakmayınız, bahçe dediğin öyle günle haftayla tamamlanacak şey değil zaar. Annemlerin yazlığı 5 senede bu hali aldı, ben ayılıp bayılmışım çok mu. Papatyalar, leylaklar, şebboylar, roka, maydanoz, çilek, kadife çiçekleri, nar/ceviz/elma/kiraz ağaçları, hanımeli, sardunya, biberiye, gelincik (ilk yaprakları göründü sadece:), nane ve nereye ekersem filiz veren fakat şimdilik ne olduğunu bilmediğim bir bitki (sanırım kırmızı çiçek açan, çalımsı birşey) var. Bir sürü de yabani ot ve sarmaşık. E daha ne olsun ayol. Şimdi şemsiye ve şezlong almakta sıra. Bahçe adamı iyi oyalıyor, resmen stres atıyorum (dedim siz de inandınız di mi? yok ayol öyle birşey). Stres attığı yok tamam ama mutlu oluyor insan. her sabah çay suyunu koyduktan sonraki ilk işim, paspal pijamalarım ve turuncu terliklerimle bahçeye çıkıp çiçeklerin durumuna bakmak oluyor. Gelişimlerine bakmayı geçtim, ölmedilerse şükrediyorum. Baççem güzel baççem...

Kaya geldi bizim eve
Kapatma vakti geldi gene
Bu gece de bu kadar
Özlem blogunu kapar:P

Hiç yorum yok: