23 Temmuz 2008 Çarşamba

Bloglardan Blog Beğen...

Selam millet,
Sizlere bu akşam İstanbul, İstanbul olarak görülen bir yerden yazıyorum. Hayır Kuşadasını terk etmedim hiç, fakat şu yeni nane dün beni Hakkariye göndermişti, bugün de acıdı halime herhal, dur şunu bi böyük şehire göndereyim de gözü gönlü açılsın dedi... Kuşadası, o dalgalı ve yosunlu denizi, hafif hafif esen rüzgarı, gece göğünün güneyinden bize bakan parlak yıldızıyla dünden bugüne pek bir değişiklik geçirmedi. Sadece gün biraz daha kısaldı. Ve sırtımdaki yanık sızısı dindi. Ve çocuklarım, kuzenleri ile kavga etmeye başladı. Bu kadar.

Bu blogspot aleminden bahsetmiştim ya dün (hatta blogger diye yazmıştım ve kimse çakmaz diye düzeltmemiştim), şimdi bu blogspot olayında binbir türlü insan var. Desem de inanmayın. Kaç gündür gece uyumuyorum, sırf şu alemde kaç Türkün sayfası var, kim ne yazmış, kimin kocası ona ne yapmış, kimin bebesi en zeki, kim su içerken yılan dokunmuş hep öğrenmek için. Anladığım kadarıyla bunlar bir cemaat. Toplasak 60-70 kişi ederler. Belki daha fazlalar ama cemaat liderleri kimilerinin sessiz kalmasını istiyor bence. Söz konusu onca sayfaya, onca yazara, ve hatta yazamayana rağmen blogların hepsi, ya da gruplara ayıracak olursak bir grup blog yazılarının hepsi bir iki kelime değişikliği ile aynı kişi tarafından yazılmış gibi. Allahım ya bu kadar mı birbirinden görüp taklit eder insanlar yaaa... Lan salakolar, hepiniz birbirinizi okuyorsunuz zaten, neden aynı şeyleri yazmak için o kadar uğraş verip yeni sayfa açıyorsunuz? Şİmdi bu bloglar bir de kendi aralarında konularına göre gruplara ayrılıyorlar. Ya da resmi olarak ayrılmasalar bile ben onları çoktan kategorize ettim, onlarla oynadım, ayrıca onlara yafta yapıştırıp isim koymayı da unutmadım. En nefret edilesi gruplar nefretin şiddetine göre aşağıya sıralanmıştır:
1. Çocuklara adanan bloglar
Of ki ne of, en nefret edilesi grup bunlar işte. Dünyadaki tek çocuk ile onun dünyadaki tek kadın olan annesi arasındaki muhteşem ilişki anlatılıyor. Aman ben çocuğumu şöyle severim, aman dünyada annelik gibi kutsal birşey yoktur, yihuuu çocuğumla şöyle çatlatıcı faaliyet yaptık. Yani bunlar arada sırada anlatılsa başım gözüm üstüne, ama dediğim gibi sen git koskoca blogu o minicik çocuğun agusuna, çişine filan ada... Ya dur bi sakin ol yavru ya... Anladık çok sevindin şu anlamsız hayatına sevimli bir velet katabildiğin için, ama yani duygularını kiminle paylaşmayı umuyorsun ki? Anne olanlar zati bilir ne menem birşey olduğunu anneliğin, e anne olmayanların işi ne senin blogda. İşte anca böyle benim gibi sinir ola ola okuyanlar kalır geriye belki. Onlar da olmaz olsun kardeşim, istemez akşam akşam gıcıklığın top noktasına ulaşmayı.

2. Yemek tarifleri ile bulanmış, unlu, bulgurlu, çilekli bloglar.
Ayyy, valla bunlar insanı yemek yapmaktan soğuturlar. Tamam biliyoruz, paylaşmak güzeldir, hatta çocuklara pisküütünü arkadaşınla paylaş demek de çok takdir görebilecek bir davranıştır, amma kim dedi sana git olayı abart, sırf blogda yazacaksın diye onca yemeği yap, sofran için koş Paşabahçeden bin türlü güzel alet edevat al, sonra her Allahın günü misafir varmışçasına kurduğun o 70 kişilik sofranın fotosunu çekerek bloguna koy diye? Hem var ya, tariflerini denediğim bir sürü site de kof bu arada. Zaten adı sanı haklı olarak duyulan bir ikisi hariç hepsini blog çöplüğüne atmalı. Dünya üzerinde bir blog çöplüğü kurulmamışsa acilen kurulmalı. Yeni bir blog açmaya kalkışanlar, matrak olmayacaksa bloglarını çöplüğe atılacağı konusunda uyarılmalı. Hatta tehdit edilmeli.

3. Bu kadar sanırım. Benim gruplara ayırma işim hiç bir zaman ikiyi geçemezdi zaten. Fakat tüm o ıyyyy sayfaların dışında, hakkaten de çok severek takip ettiğim bir iki blog mevcut neyse ki. şimdi buraya adlarını yazıp da kimseyi kıllandırmak istemem, ama şu yeni zımbırtı ile nerelere girdiğimi görebilen olursa takip etsin.

Şimdi bir yeni girdi daha yapabilirim, hoş birkaç soru ile karşılaştım yabancı bir blogda. Eminim tanısaydı beni mimlerdi ve ben de o sorulara cevap vermek zorunda kalırdım. Mimlemenin ne demek olduğuna dair ufak da olsa bir fikriniz oluştu mu şimdi?

Hadi hadi, dağılalım arkadaşlar, herkes sayfasını güzelleştirmeye bakiiim.

2 yorum:

evilstrawberry dedi ki...

off yaa koptum bloglarina! :) oncelikle tatilin tadini cikarin diyorum bu yorum onceki entry'ye gitmeliydi aslinda. bu arada yazdigin bloglara ben de denk geliyorum arada puahahah cocuk ve yemek bloglari tanimlarina koptum hakkaten, o yemek bloglarindaki tarifler zaten birbirlerinden calinti hep ben durmadan denedigim icin bir aralar (ilk geldigimizde belcikaya), bi cok tarifi test ettim ve onayladim. harbi bole bi blogcu komun var internette allah islah etsin :P
biz de ayri bi komunuz gerci ehuehuee

buyulubahce dedi ki...

Anaaaa... Özlem bak blog aleminde karşılaşmak da varmış adaş... Gerçi benim çocuklu, agucuklu bloglarıma giydirmişsin ama olsun, canın sağolsun. Ben de bir "görmemişin oğlu olmuş, tutmuş blog yapmış" annesiyim işte. Hepsini okuayamadım ama en kısa zamanda daha fazla yazını okuyacağım. Lisedeyken de cinstin (normal olmayı tercih edeceğini sanmıyorum), hala da cinssin be kızım. Pek eğlendim valla.
Hadi bakalım, yaz okuyalım. Yazayım da sen okuma...
:)